Sabahın erken saatlerinde eşgüdümlü bir saldırıyla Esad rejimi güçleri, kuzey Suriye’deki birçok sivil kasaba ve köy ile bir Türk gözlem noktasına yönelik kapsamlı bir saldırı başlattı. Saldırılar, sabah 07.02 civarında Halep’in batı ve kuzey cephelerinde başladı roket, füze, dron ve havan toplarından oluşan yoğun bir bombardımanı içeriyordu. Rejim güçlerinin, bu bölgelerde sivilleri tekrar tekrar hedef alması, çatışma bölgelerindeki sivilleri korumaya yönelik insani ve uluslararası yasaların ihlallerine dair yeni endişeleri artırdı.
Saldırı kapsamında en az altı “fil” füzesi kullanıldı; rejimin sıklıkla başvurduğu bu güçlü, el yapımı roketler Kefer Ammi, Kefer Teal ve çevre köylere yönlendirildi. Ayrıca, sivil alanlara yönelik saldırılar beş Grad roketi, 20 top mermisi ve 40 havan topuyla yoğunlaştırıldı. Rejim topçuları tarafından Kadura’daki bir Türk gözlem noktasının da hedef alınması üzerine Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama yaparak, kuzey Suriye’deki Türk güçlerinin Esad rejimi tarafından “tekrarlanan saldırılara” maruz kaldığını doğruladı.
Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı saldırıyı kınayarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “meşru müdafaa hakkı” çerçevesinde her türlü saldırıya “kararlılıkla ve anında” karşılık vereceğini vurguladı. Bakanlık sözcüsü, “Kuvvetlerimizin güvenliğini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri aldık ve şu an bölgede olumsuz bir gelişme yok” dedi. Türk ordusu, çatışmaların sürdüğü bölgelerde ateşkesin gözetimi ve güvenliği sağlamak amacıyla kuzey Suriye’de birkaç gözlem noktası bulunduruyor; ancak bu noktalar rejim güçlerinin saldırılarına aralıklarla maruz kalmaya devam ediyor.
Saldırılar sonucunda İbrahim Hac Musa (52) ve eşi San köyünde intihar dronlarının hedefi olarak ağır şekilde yaralandı. Yerel haberlere göre, rejim güçlerinin zeytin işçilerinin aracını hedef alarak Neyrab yakınlarında intihar dronları kullanması sonucu başka bir kişi de yaralandı ve araçta büyük hasar meydana geldi. Çok sayıda sivil alana FPV intihar dronları, topçu atışları ve Grad roketleriyle yapılan yaygın saldırılar, yerel gözlemciler tarafından, sivillerin zorla yerinden edilmesini terör ve kaos ortamı yaratılmasını amaçlayan gelişigüzel bir güç gösterisi olarak tanımlandı.
Bugünkü saldırılar, İdlib ve Halep kırsalındaki kırılgan istikrarı daha da zora sokarken, dramatik hayatlar ve geçmişte savaştan dolayı yerinden edilmiş siviller rejim güçlerinin sürekli sivil hedefleri vurma tehdidi ile o eski tehlikeli ortamı bir kez daha hatırladı. Rejim güçleri, masum sivilleri ve askeri olmayan bölgeleri hedef alarak uluslararası insani hukuku ihlal etmekle uzun süredir suçlanıyor.