
Rusya ve Esad rejimi güçlerinin hava saldırıları ve füze saldırıları, Cuma günü İdlib eyaletindeki sivil alanları harap ederek altı sivilin ölümüne, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere 33 kişinin yaralanmasına neden oldu. Saldırılar, yerleşim bölgeleri, okullar ve pazar yerlerini hedef alarak büyük bir yıkım bıraktı ve özgürleştirilmiş kuzey bölgelerinde daha fazla şiddet korkusunu artırdı. En yıkıcı olaylardan biride, savaş uçaklarının İdlib şehrindeki yerleşim alanlarını, bir benzin istasyonunu ve Salah al-Din Okulu’nu bombalaması sonucu dört sivil hayatını kaybetti, 19 kişi ise yaralandı. Suriye Sivil Savunması, bilinen adıyla Beyaz Baretliler, saldırıları okullar ve nüfusun yoğun olduğu bölgeler dahil olmak üzere sivil altyapının kasten hedef alındığını söyledi.
“Suriye-Rus ittifakı, sivil mahallelerdeki saldırılarını artırarak büyük acılara ve yıkıma neden oldu,” diyen bir Sivil Savunma sözcüsü, şiddetin eyaletteki diğer kasaba ve köylere de yayıldığını ifade etti. İdlib Sarmada ve Dana’ya düzenlenen hava saldırıları önemli hasarlara yol açtı. Güney kırsalında ise rejim ve Rus uçakları, Sarcah köyünü hedef alarak<span;> bir çocuğun da aralarında bulunduğu<span;> dört sivilin, yaralanmasına yol açtı.
Bu arada, Marayan köyü ve doğudaki Al-Nayrab kasabasının kırsal alanlarında tarım arazilerinin yakınındaki yerleşim alanlarına top atışları yapıldı. Bu bölgelerde herhangi bir can kaybı bildirilmezken, saldırılar zaten yerinden edilmiş ve kaynak sıkıntısı çeken toplulukları daha da istikrarsızlaştırdı. Cuma akşamına kadar Suriye Sivil Savunması, toplamda altı sivilin hayatını kaybettiğini ve 33 kişinin yaralandığını, bunların arasında 11 çocuk ve altı kadının bulunduğunu bildirdi. Bazı saldırılarda belgelenen yanıcı alt mühimmat kullanımı, insani yardım gruplarından sert tepkiler aldı.
“Sokakları, pazar yerlerini ve evleri hedef almak insani bir suçtur,” diyen Suriye Kurtuluş Hükümeti (SKH) Başbakanı Muhammed el-Başir, “Halkımızın kanı bir emanet. Ülkemizi ve insanlarımızı korumak için mevcut tüm imkanlarla mücadele etmeye devam edeceğiz.” El-Başir ayrıca, SKH’nin İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları’nın yaralılara yardım etmek ve etkilenen ailelere destek sağlamak için kaynakları seferber ettiğini de doğruladı.
Artan şiddet, bölgesel ve uluslararası aktörlerden müdahale çağrılarına neden oldu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, saldırıları kınayarak bunların Astana anlaşmalarını ihlal ettiğini ve bölgesel istikrar için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. “İdlib’deki son saldırılara ilişkin çeşitli uluslararası platformlarda gerekli uyarıları yaptık,” diyen bir Türk dışişleri bakanlığı sözcüsü, “Bu saldırılar durdurulmalıdır,” şeklinde konuştu. SKH İçişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman, hava saldırılarından kaynaklanan riskleri azaltmak amacıyla, pazar yerleri ve diğer kamu alanlarındaki kalabalıkları dağıtma gibi tedbirler aldıklarını açıkladı. İdlib ve çevresindeki sakinler için, Cuma günü yaşanan şiddet, karşılaştıkları durumsal tehlikelerin bir başka hatırlatıcısı oldu. Okullar ve evler gibi sivil altyapı, sıkça hedef alınarak birçok insanı derinleşen kriz karşısında çaresiz bırakıyor.