
Cuma günü Suriye-Lübnan sınırında çatışmalar patlak verdi ve Esad rejiminin düşüşünün ardından her iki ülkenin de yeni gerçekliklerle yüzleşirken karşı karşıya kaldığı gerginlik ve kırılgan güvenlik ortamını gözler önüne serdi. Çatışmalarda birçok kişi yaralanırken en az bir kişi hayatını kaybetti. Bu olay, Suriye Geçici Hükümeti (SGH) ile Lübnan’ın geçici yönetimi arasında artan iş birliğine duyulan acil ihtiyacı vurguluyor.
Sınır Çatışmaları ve Kayıplar
Şiddet olayları, Lübnan ordusunun beton bir bariyer ve toprak set inşa ettiği, Şam kırsalına yakın Sarğaya kasabasında başladı. Sarğaya’yı Lübnan’ın Maarbun kasabasına bağlayan kritik bir yolun kapatılmasına öfkelenen yerel halk, askerlerle yüzleşti.
Lübnan ordusu, Suriyelilerin bir buldozer kullanarak yasa dışı bir sınır geçişi açmaya çalıştığını iddia etti. X platformunda yaptığı açıklamada, “Askeri personel havaya uyarı ateşi açtı, ardından Suriyeliler askeri personele ateş açtı. Bu durum, bir askerin yaralanmasına ve iki taraf arasında çatışmaya yol açtı,” ifadeleri yer aldı.
Yerel Suriye haber kuruluşu Voice of the Capital, çatışmaların silahlı şiddete dönüştüğünü, çok sayıda kişinin yaralandığını, bir kişinin öldüğünü ve Lübnan tarafında üç kişinin yaralandığını bildirdi. Suriye makamları, altı yaralı sivili tedavi için Şam’daki hastanelere sevk etti.
Sükunetin Yeniden Sağlanması
Çatışmalara yanıt olarak, Suriye Askeri Operasyonlar Komutanlığı (AOK), sınır güvenlik liderinin gözetiminde Sarğaya’ya takviye kuvvetler göndererek bir ateşkes için arabuluculuk yaptı. Hem Suriye hem de Lübnan hükümetleri gerginliği azaltma taahhüdünde bulundu.
Suriye Genel Komutanı Ahmed el-Şaraa ve Lübnan geçici Başbakanı Necip Mikati, Türk arabulucuların himayesinde gerçekleşen bir telefon görüşmesiyle olayı ele aldı. Mikati’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre, iki lider “daha fazla güvenlik ve diplomatik koordinasyonun gerekliliğini” vurguladı ve sınır güvenliği ile ticaret ve geçişi kolaylaştırmak için ortak komitelerin hızla oluşturulması konusunda anlaştı.
El-Şaraa, Mikati’ye SGH kurumlarının “sükuneti yeniden sağlamak” ve daha fazla olayın önüne geçmek için “gerekli önlemleri alacağını” temin etti. Ayrıca, ikili ilişkileri güçlendirmek ve ortak endişeleri tartışmak için Mikati’yi Şam’a davet etti.
Altta Yatan Gerilimler
Bu çatışmalar, 375 kilometrelik dağlık ve gözenekli sınır boyunca devam eden daha geniş çaplı gerilimlerin ortasında meydana geldi. Sınırda altı resmi geçiş noktası ve Esad rejimi döneminde uyuşturucu, savaşçı ve silah kaçakçılığı için kullanılan birçok gayri resmi rota bulunuyor.
Esad rejiminin 8 Aralık’ta düşmesinin ardından, Suriye Geçici Hükümeti, suçlular, kaçaklar ve eski rejimin güvenlik yetkilileri gibi kaçan unsurlar tarafından kullanılan yasa dışı geçiş yollarının oluşturulmasını engellemeye çalıştı. Bu kişilerden birçoğu Lübnan’a sığınarak sınır boyunca artan güvenlik sorunlarına katkıda bulundu.
Suriye makamları, güvenlik endişelerini gerekçe göstererek Lübnan vatandaşlarının Suriye’ye girişine yeni kısıtlamalar getirdi. Aynı zamanda, her iki ülke de kaçakçılık, sınır ötesi suçlar ve çözülmemiş toprak anlaşmazlıkları gibi konuları ele almak için iç baskılarla karşı karşıya.
İş Birliğine Giden Yol
Bu çatışmalar, istikrarsızlığın devam ettiğini gösterirken, el-Şaraa ve Mikati arasındaki görüşmeler, karşılıklı zorlukları diyalog yoluyla ele alma isteğini gösteriyor. İki lider, güvenliği artırmak ve sınır boyunca güveni yeniden inşa etmek için ortak bir çerçeve oluşturmanın önemini vurguladı.
SGH, vatandaşlarının onur ve özgürlüğünü garanti etme taahhüdünü teyit ederken, Esad rejimi döneminde suçlardan sorumlu kişilere karşı adalet arayışını sürdürüyor. Lübnan, savaş suçlularını yakalama konusunda yardım teklif ederken, kendi siyasi ve ekonomik çalkantılarıyla uğraşmasına rağmen, ortak endişeleri ele almak ve bölgeyi istikrara kavuşturmak için Suriye’nin yeni yönetimiyle ilişkileri güçlendirme isteğini dile getirdi.
Kırılgan Bir Geçiş Dönemi
Her iki ülke de Suriye devriminin ardından yaşananların etkileriyle boğuşurken, Sarğaya’daki olay, barış ve güvenliği sürdürmek için gerekli olan hassas dengeyi hatırlatıyor. Suriye ve Lübnan arasındaki etkili iş birliği, sınır gerginliklerini yönetmek ve daha geniş bölgesel istikrarı desteklemek için kritik önem taşıyacak.