
Suriye’nin kıyı bölgelerinde yaşanan ölümcül olayları soruşturan Suriye Gerçekleri Araştırma Komitesi, Devlet Başkanı Ahmad Şaraa’nın kararıyla üç ay daha görevine devam edecek. 10 Nisan’da duyurulan bu yenilenemeyen uzatma, 6 Mart’ta Lazkiye ve Tartus’ta başlayan şiddetli çatışmaların ardından hesap verebilirlik ve şeffaflık çağrılarının artması üzerine geldi.
“30 Gün Yetersizdi”
Komite sözcüsü Yasir Farhan, ilk 30 günlük sürenin 41 farklı vaka ve bölgeye ilişkin kapsamlı soruşturma yürütmek için yeterli olmadığını belirtti. Suriye TV’ye verdiği demeçte Farhan, “Bu vakalarda delil oluşturmak zaman alıyor,” dedi. Komite şimdiye kadar aralarında güvenlik yetkilileri, askerler ve sivillerin de bulunduğu yaklaşık 100 tanıklık topladı.
7 kişilik komite, 9 Mart’ta yayımlanan başkanlık kararnamesiyle kuruldu. Komite üyeleri beş yargıç, bir avukat ve bir askeri yetkiliden oluşuyor. Bu süreçte gözaltındaki kişilerle görüşmeler yapıldı, yerel liderlerle buluşuldu ve rejim ile silahlı gruplardan tutukluların bulunduğu gözaltı merkezleri ziyaret edildi. Komite ayrıca, BM Suriye Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu ile Şam’da bir araya geldi.
Eleştiriler ve Güven Sorunu
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), kıyı bölgelerindeki çatışmalarda 1.562 ölüm belgelendiğini bildirirken, komitenin uzmanlık kapasitesini yetersiz buldu ve sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçmemesini eleştirdi.
Truth and Justice for Syrians adlı insan hakları örgütü de komitenin başkanlık makamına yakınlığına ve eski silahlı gruplarla bağlantılı bazı üyelerine dikkat çekerek bağımsızlığın zedelendiğini savundu. Tanık koruma önlemlerinin yetersizliği ve askeri kontrol altındaki bölgelere erişimin kısıtlı oluşu da kaygı yarattı.
Halkla İletişim ve Gelecek Adımlar
Komite son olarak Tartus Valisi Ahmed Şami’den ifade aldı ve etkilenen bölgelerdeki halkla doğrudan iletişim halinde olacağını duyurdu. Farhan, nihai sonuç ve tavsiyelerin sadece kanıtlarla desteklenen bulgulara dayanarak sunulacağını vurguladı.
Gazeteci Abdulkerim Şelci, geciken geçiş dönemi adalet mekanizmasının kurulmasını eleştirerek, “Cezasızlıkla mücadele acil bir ihtiyaçtır. Adalet olmadan barış da olamaz,” dedi.
Uzmanlara göre, Devlet Başkanı Şara’nın yetkiyi uzatma kararı, hükümetin süreci sürdürmek istediğini gösteriyor. Ancak insan hakları savunucuları, komitenin bağımsızlığı ve hesap verebilirliği olmadan kamu güveninin kaybedilebileceği uyarısında bulunuyor. Gazeteci Ammar Diyob, “Denetim ve şeffaflık olmazsa komitenin çalışması halk nezdinde inandırıcılığını yitirir,” dedi.