
BM Bağımsız Uluslararası Suriye Komisyonu’nun, geçen Mart ayında Suriye’nin kıyı bölgesindeki şiddet olaylarına ilişkin raporu, ayrıntı ve şeffaflığı nedeniyle Perşembe günü Suriye, ABD, Almanya ve İngiltere yetkilileri ile insan hakları savunucuları tarafından övgüyle karşılandı. Rapor, merkezi hükümetin suç işleme planına dair kanıt bulamadığını belirtirken, güvenlik güçleriyle bağlantılı silahlı grupların yaygın ihlallerini belgeledi.
“Dengeli Değerlendirme” Diyor İnsan Hakları Gözlemcileri
Fadel Abdulgani, Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) Direktörü, raporun “olayları, mağdurları ve ihlalleri tanımlamada dengeli” olduğunu ifade etti ve halkı özetlere güvenmek yerine raporun tamamını okumaya çağırdı. Raporun tarihsel çerçeve sunduğunu, olayları Esed ailesinin yönetiminden rejim düşüşüne kadar izlediğini belirtti.
Komisyon, eski rejim kalıntıları tarafından güvenlik personelinin öldürülmesini, ardından disiplin dışı silahlı grupların sivillere yönelik ihlallerini belgeledi. Abdulgani’ye göre bunlar arasında kitlesel infazlar, cesetlerin tahribi, mezhepçi hakaretler ve yağmalar yer aldı. Rapor yaklaşık 1.400 ölümü tahmin etti; bu sayı Abdulgani’nin verileriyle büyük ölçüde örtüşüyor ve abartılı kayıp iddialarını çürütüyor.
Abdulgani, raporun koordine edilmiş bir hükümet emri bulamadığını vurgulamasına rağmen, devleti kendi kontrolündeki güçlerin eylemlerinden sorumlu tuttuğunu belirtti. Şam’a önerileri uygulaması, hesap verebilirliği sağlaması, olayları kamuoyuna açıklaması ve toplu mezarları koruması çağrısında bulundu.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, raporu “somut ve ölçülebilir bir başarı” olarak nitelendirerek, adaletin uluslararası toplumun “sistematik sabrı”yla birlikte sürekli olarak takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Almanya Geçici Maslahatgüzarı Clemens Haag, hükümetin araştırmacılarla iş birliğini övdü ve bulguların “tam ve şeffaf bir resim” sunduğunu belirtti. Önerilerin uygulanmasının tekrarı önleyebileceğini ve sürecin Suvayda’daki son şiddeti ele almak için bir model olabileceğini söyledi.
İngiltere’nin Suriye Özel Temsilcisi Ann Snow da raporu memnuniyetle karşıladı, raporun Suriye’nin iç soruşturmasıyla tutarlı olduğunu belirtti ve İngiltere’nin hesap verebilirlik önlemlerinin uygulanmasına yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti.
Abdulgani, kıyı bölgesinde güvenin yeniden sağlanmasının, mezhepçi söylemlerin durdurulmasını, toplum ve dini liderlerin uzlaşmaya dahil edilmesini ve mağdurların tazminat almasını gerektirdiğini söyledi. Uluslararası yetkililer de raporun önerilerinin uygulanmasının hem adaleti hem de çatışmanın mirasıyla hâlâ mücadele eden ülkede birliği güçlendirebileceğini vurguladı.